Tavuk suyuyla içinizi ısıtacak oldukça kolay yapılan un çorbası tarifine ne dersiniz?
Çorba kelimesinin kökeni Sanskritçeden geliyor. Türediği Sû ve Pô kelimelerinin anlamı; “iyi beslenme”. Dilimize ise Farsçadan geçtiği bilinmektedir, “tuzlu haşlama” manasına gelen “shorba” kelimesinden türetilmiştir. Hemen her Avrupa ülkesinde de çorbaya Latince suppare kökünden gelen isimler verilmiştir. Suppare kelimesi ise hem ıslatma anlamına hem de hafif yemek anlamlarına gelmektedir.
Çorbanın bugün bildiğimiz haline gelmesinde Pierre François la Varenne büyük rol oynadığı düşünülüyor. 17. Yüzyıl ortalarında yazdığı ‘Le Cuisinier Français’ adlı kitabında devrim niteliğinde kendisinden önce, suyun ve et suyunun içinde yüzen ekmek dilimleri önemliyken, kendisi ile birlikte sıvı halinin ön plana çıktığını ve daha lezzetli olduğunu vurgulamaktadır. Bugün marketlerde gördüğümüz hazır çorbaların ise ilk defa 18. Yüzyılda, bilhassa yolcular tarafından kullanılan cep çorbası (pocket-soup) olduğu biliniyor. Cep çorbası, et artıklarından konsantre olarak sert yapıştırıcı kıvamında yapılır ve senelerce dayanırmış. Parça parça koparılarak kullanılan cep çorbası, sıcak suyun içinde eritilir ve o şekilde içilirmiş.
Yurdumuz ise çorba kültürü açısından oldukça zengin bir mutfağa sahip. Bunun ilk ve en önemli sebebi ise medeniyetler beşiği olmamızdan kaynaklanıyor. Doğal olarak, farklı lezzetler ve değişik malzemelerin bir araya gelmesi ile çorbalarımız şenleniyor. Uzmanlar, dünya üzerinde hiç bir ülkede Türkiye’de ki kadar çok çorba çeşiti olmadığında hemfikir. Mesela kültürümüze ait Tarhana Çorbası bile batıdan doğuya doğru gidildikçe 30 farklı şekilde yapılabiliyor. Şaşırtıcı değil mi? Eskilerin dar hane çorbası, artık günümüzde kendine oldukça geniş bir lezzet yelpazesi oluşturmuş vaziyette.
Gelelim bugün sizler için ne hazırladığımıza? Bugün mis gibi Un Çorbası tarifimizi yapalım istedik. O halde doğru mutfaklara. Şimdiden ellerinize sağlık...
Pişirme Önerisi
Dilerseniz sadece su ile yapabilirsiniz.
Un Çorbası Tarifi Nasıl Yapılır?
1 yemek kaşığı tereyağı ve 2 yemek kaşığı sıvı yağı derin bir tencereye alıp kızdırıyoruz. Azar azar 3 yemek kaşığı un ekleyip kısık ateşte kavurmaya başlıyoruz. Unu yakmadan kavurmaya ve hafif bir renk almasına dikkat ediyoruz.
Kavrulan una 3 su bardağı sıcak tavuk suyu ve 2 su bardağı sıcak suyu azar azar ekleyip topaklanmaması için bir el çırpıcıyla hızlıca karıştırıyoruz. Kaynamaya başlayınca 1 çay kaşığı tuz ve yarım çay kaşığı karabiber ilave ediyoruz.
Çorba kasesinin üzerine kırmızı biber serpip servis edebilirsiniz.
Yorumlar